21. YÜZYILDA KILIÇLI HUTBE!..

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Bayramın birinci günü ortalık tozdan dumandan geçilmedi.. neymiş efendim Diyanet İşleri Başkanı Ayasofya'da bayram hutbesine kılıçla çıkmış.. çok büyük kabahat (!).. mesela pek çok zırvalardan birisi şöyle; 21. Yüzyılda ne abes manzara imiş!..

İslamda "kılıçlı hutbe" hangi manaları içinde barındırıyor olmasına bakacak olursak; kılıcı eline alıp hutbeye çıkan bir imam efendi dile getirsin veya getirmesin farketmez, harici ve dahili dost ve düşmana karşı lisan-ı haliyle şunları ilan ve telkin etmiş olur:

Ey insanlar! Dosta güven ve emniyetin, düşmana korku ve kaygının nişanı ve sembolü olan bu kılıçla hutbeye çıkmanın en mühim sebep ve maksatlarından biri:

Biz müslümanlar olarak din, vatan, can, namus gibi mukaddes saydığımız maddi ve manevi bütün değerlerimize saldırmak niyetiyle savaş açan kimler olursa olsun onlara karşı bütün güç ve imkanlarımızla müdafaa harbine hazır olduğumuzun habercisi ve ilanıdır.

İkincisi: Hak olan İslamı dünyanın dört bir yanına ulaştırmak için yapılan tebliğ ve her türlü faaliyet ve gayretlere mani olmak isteyenlere karşı kılıç nişan ve sembolünde ifadesini bulan güç ve iktidarımızı kullanacağımızın habercisi ve ilanıdır.

Üçüncüsü: Bilhassa içinde yaşadığımız zaman diliminde dur-durak bilmeyen, masum ihtiyar, kadın, çocuk demeden hunharca işlenen katliamların yapıldığı birçok İslam beldelerinde müslümanlara veya başka mazlum zavallı halklara reva görülen zulümlere mani olmak, zalimlerin pençesindeki insanları kurtarmak ve onlara sahiplenmek, himaye altına almak için elimizdeki güç ve imkanlarla zalimlere hadlerini bildireceğimizin habercisi ve ilanıdır.

Dördüncüsü: Hak dine girmek, müslümanlığı kabul etmek, Allah'a karşı kulluk vazifelerini serbest ve hür bir şekilde ifa etmek isteyenlerin en tabi ve yaratılışlarının yegane sebebi olan bu hak ve hürriyetlerine engel olanların adaletin keskin kılıcıyla bertaraf edileceğinin habercisi ve ilanıdır.

Beşincisi: Ey dünyanın geçici, cüzi menfaatlarına kapılıp din ve âhiretini dünyaya satan bedbahtlar! Ehl-i imana zalimane ve dinsizcesine ettiğiniz kötülüklerin yanınıza bırakılacağını, cezasız kalacağını zannetmeyin.

Adalet-i İlahiyenin Kahhar eli ile, cennetiniz ve mahbubunuz olan dünyadan çok kısa bir zaman sonra çıkarılıp ebedî cehennemlerde esfel-i safilîne atılacağınızın habercisi ve ilanıdır bu kılıçlı hutbe.

Bilmediğimiz başka maksat ve hikmetlerin de varlığını kabul ile beraber bir başka altıncı maksat:

Ey İslam cemaati! Bu üzerinde düşman endişesinden azade olarak din, namus, can ve mal güvenliği içinde yaşadığınız şu vatan toprağı bir nice zorluk ve meşakkatlere katlanarak canlarını uğrunda feda ettikleri şühedanın akıttıkları kanla sulanmış ve nice gazi sultan ve kumandanların canla başla gayretleri neticesinde fetholmuştur.

İşte bu kılıçlı hutbenin bir diğer maksadı dahi; o şanlı ecdada layık nesiller olarak, nice kahraman başların feda oldukları kudsi hakikat olan Şeriat-ı Garra'ya hürmetkar ve hizmetkar olmanız gerektiğinin habercisi ve ilanıdır.

Meselemizi gayet manidar bir şekilde tenvir eden Risale-i Nur'un güzel hazinesinden kıymettar bir mücevher ile teberrüken yazıyı süslüyoruz:

"Hazret-i İsa (A.S.) gibi kılınçsız değil, belki sahib-üs seyf bir peygamber gelecek, cihada memur olacak ve onun sahabeleri dahi, kılınçlı ve cihada memur olacaklardır.

O kadîb-i hadîd sahibi, reis-i âlem olacak. Çünki İncil'in bir yerinde der: "Ben gidiyorum, tâ âlemin reisi gelsin." Yani: Âlemin Reisi geliyor. Demek oluyor ki; İncil'in bu iki fıkrasından anlaşılıyor ki:

Sahabeler, çendan mebdede az ve zaîf görünecekler. Fakat çekirdekler gibi neşvünema bularak yükselip kalınlaşıp kuvvetleşerek, küffarın gayzlarını onlara yutkundurup boğduracak vakitte, kılınçlarıyla nev'-i beşeri kendilerine müsahhar edip, reisleri olan Peygamber'in (A.S.M.) ise, âleme reis olduğunu isbat edecekler. Aynen şu Sure-i Feth'in âyetinin mealini ifade ediyor. (Lem'alar, 7. Lem'a)

YORUM EKLE
YORUMLAR
Yusuf Gözcü
Yusuf Gözcü - 3 yıl Önce

Allah kolay eylesin inş