İKİNCİ PERDEYE DOĞRU

Ukrayna – Rusya savaşının üzerinden onca vakit geçmesine rağmen, ne Rusya ve nede Ukrayna tarafından neticelenmemiş olması her iki ülke için, daha doğrusu halkları için zor bir durum. Ancak liderleri noktasında seviyesi stabil bir gerginliğin devamının arzulandığı kanaatini hasıl etmektedir.  

Fakat bu gerilimin devamı Rus tarafında, Ukrayna’dan daha çok yıkıma sebep olmaktadır. Pasifikte çıkması muhtemel, özelde Tayland ancak genelde Rus ve Çin probleminden evvel, yine muhtemel Rus ve Çin ittifakını zayıflatmaya matuf olarak prova seviyesinde kullanıldığı gayet aşikar olarak görülmektedir.  

Rusya’nın bu savaşta ortaya koyduğu performans, Pasifik sahasında ki etkisinin düzeyini belirlemektedir. Ki bu seviyede, nükleer gerilim çekişmeleridir. Pentagonun yaptığı son Çin açıklaması ile Saddam’ın Kuveyt’e girmeden az evvel A.B.D tarafından yapılan açıklama arasında sadece muhatap farkı vardır.  

Sadece farklı olarak, Saddam mahkemede, Putin ise makamında adres verdi. Putin, yeni nesillere hediyesinin İngiliz ailenin zincirlerini kırmış olmak olduğunu iddia etti. 

Bu savaş vesilesi ile değişim yoluna giren ilişkiler, Tayland meselesi ile düzenleme safhasına alınacaktır. Zira, dört bir tarafı A.B.D.’nin yedinci filosu ile korunan, savaş halinde Japonya ve A.B.D.’nin garantörlüğünü almış Tayland’a Çin’in saldırabilme ihtimali dünyada cereyan eden enflasyonun ve erişim zorluğunun birkaç kat daha fazlası manasına gelecektir. 

Avrupa’yı kendisine mecbur etmek politikasını uygulayan A.B.D.’nin, bu süreçten yıkıma gidecek bir zarara uğrayacağı muhakkak. Ancak, devlet ismi taşıyan birçok ülkenin ipini tutmuş olan İngiliz’in bu durumu, problem olarak görmediği de malum. Eğer Putin, İngiltere’ye karşı nükleer kullanmaz ise (askeri bir harekatı olamaz, ordusu tarafından satılmıştır.) ki açıklaması bu yönde, yazılan ve oynanan senaryodan en az zarar ile çıkacak devlet İngiltere’dir. Tabii olarak doğaçlama gelişmeler Londra’daki hesabın sahaya uymasına mani teşkil etmez ise. 

Memleketin bu vaziyete denk geldiği esnada ki dezavantajı, daha evvel halletmediği mevzulardır. Sığınmacı meselesinin kaşınır ve problem olabilirliği, Kemalist anlayışın etkilerini silememiş olmaktır. İmparatorluk ve devlet olmak zorunluluğu Anadolu için zaruridir. Gelişmeler memleketin bekasını ulusalcılık adı altındaki Kemalist anlayışın keyfine bırakılamayacağını feryat etmektedir. 

Türkiye evvelinde bir cihan devleti idi ve yine şartların icbarı ile bir cihan devleti olmak zorunluluğu ile karşı karşıyadır. Sığınmacılar meselesinde, memleketi ve hususan Erdoğan’ı meşru kabul eden, Türkiye dışındaki kamuoyunu değil kaybetmek, üzmemelidir. Sonra, şimdi aleyhtarlık yapan Kemalistler, yeşil Kemalistler eli ile Boraltan köprüsünün türküsünü çığırırlar

YORUM EKLE