Tebbet (Ebu Leheb) suresindeki mucize

Tebbet suresi, bir çok açıdan kıyamete kadar güzelliğinden zerre kadar kaybetmeyen Kur'an’ın parlak bir mucizelik belgesidir

Tebbet (Ebu Leheb) suresindeki mucize

Tebbet Suresi, Kur'an-ı Kerîm’in yüz on birinci suresidir.

Mekke döneminde Fatiha’dan sonra nazil olmuştur. Beş ayet olup fâsılası “ب، د” harfleridir. Adını ilk kelimesi "tebbet"ten (elleri kurusun) alır.

Hadis kaynakları ile ilk dönem tefsirlerinde Tebbet Suresi, Mesed, Ebû Leheb ve Leheb adlarıyla da anılır.

Surenin nüzulüyle ilgili olarak kaynaklarda çok sayıda rivayet yer almaktadır. Bunların en meşhuru şöyledir:

Kur'an’da, “En yakın akrabanı uyar.” (Şuarâ, 26/214) mealindeki ayetin inmesi üzerine Resûlullah Efendimiz (asm), bir sabah vakti Safa tepesine çıkıp Kureyş mensuplarına seslenmiş, Kureyş mensupları etrafında toplanınca, “Size şu dağın arkasından bir düşman süvari birliğinin gelmekte olduğunu söylesem bana inanır mısınız?” diye sormuş, onlar da “Daha önce senin herhangi bir yalanını duymadık.” demiştir.

Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (asm) kendisinin şiddetli bir azap öncesinde gönderilmiş uyarıcı bir elçi olduğunu bildirmiştir. Dinleyiciler arasında bulunan amcası Ebu Leheb onu azarlamış ve “Kahrolası! Bizi bunun için mi buraya çağırdın?” diyerek uzaklaşmıştır.

Bu olayın ardından, Ebû Leheb’in kullandığı “tebb” kavramıyla başlayan bu Tebbet Suresi nazil olmuştur. (Müsned, I, 281, 307; Buhârî, Tefsîr, 111; Tirmizî, Tefsîr, 111)

Surenin ilk üç ayetinde asıl adı Ebu Utbe Abdüluzzâ olan, fakat yüzünün güzelliği dolayısıyla babası tarafından “Ebû Leheb” (alev alev parıldayan) künyesiyle anılan amcasına beddua edilmekte, sahip olduğu servetin ve çocuklarının kendisini cehennem ateşinden kurtaramayacağı haber verilmektedir.

Son iki ayette Ebû Leheb’in karısı Ümmü Cemîl Erva’nın da alev alev tutuşan cehenneme gireceği bildirilmektedir; çünkü o Hz. Peygamber (asm)’e eziyet etmek için dikenler taşıyıp geçeceği yola sermekteydi.

Kur'an-ı Kerîm’de Münafikūn, Kafirun gibi İslâmiyet’e cephe alanların, ayrıca Mutaffifîn gibi (ölçü ve tartıda hile yapan) hususlarda dürüst davranmayanların bu nitelikleriyle ilgili isimler taşıyan sureler bulunduğu halde, belli bir kişinin şahsını konu alan başka bir sure yoktur.

TEBBET SURESİNDE RESÛL-İ EKREM’İN HAK PEYGAMBER OLUŞUNUN İSPATI

Ebu Mansur el-Matüridî bu hususta şu yorumu yapar:

Tebbet suresinde Resûl-i Ekrem’in hak peygamber oluşunun üç yönlü bir ispatı vardır:

Birincisi, ilk inen surelerden biri olan bu surede Ebu Leheb’in ve karısının cehenneme gireceğinin bildirilmesi ve yaklaşık on yıl sonra ölen Ebu Leheb’in de küfür üzere ölmesidir.

İkincisi, İslamiyet’in çok az taraftarının bulunduğu bir sırada Haşimilerin reisi Ebu Leheb gibi bir kişi hakkında bu kadar ağır bir ifadenin kullanılmasıdır; bu da ancak Allah’ın, peygamberini koruması sayesinde mümkün olabilir.

Üçüncüsü, Resulullah (asm)’ın son derece kibar bir şahsiyet olmasına rağmen, böyle ağır bir üslûba yer verilmesidir; bu ise din konusunda hiç kimseye boyun eğmemesi esasının bir gereğidir. (Âyât ve süver, s. 94; krş. Fahreddin er-Râzî, XXX, 168)

TEBBET SURESİNDEKİ MUCİZE

"…Ebu Leheb, iman ederek bu sureyi geçersiz kılabilirdi. Ama Allah onun iman etmeyeceğini biliyordu. İşte suredeki muhteşem mucize. Bu da demektir ki Allah (Celle Celaluhu) geçmiş ve gelecek ile ilgili her şeyi eksiksiz bilmektedir. Kuran, gaybları en iyi bilen Allah’ın kelamıdır ve O’nun sözüdür. Ben bu yüzden iman edip Müslüman oldum.”

Kur'an-ı Kerim kıyamete kadar bakidir. Ayetler de bütün zamanlara ve asırlara bakar ve her asır yeni nazil oluyor gibi o zamanın insanına ders verir. İşte bu asırda da Amerikalı eski bir misyonere ders veriyor. Onun mümin olmasına vesile oluyor.

Evet, Kur'an, Ebu Leheb için isim vererek “Kafir olarak ölecek” diyor ve 8 sene sonra kafir olarak ölüyor. Bütün düşmanlığına rağmen, ayet-i kerimeyi yalan çıkarmak için münafıklık yaparak “İman ettim” bile diyemiyor. İman kelimesini yalandan da olsa telaffuz edemiyor.

Kuran bir haber verdiği zaman, onu yalanlayabilecek kimse olmaz, olamaz. Zaman da onu tasdik eder, dost da, düşman da.

Sonuç olarak diyebiliriz ki, Tebbet suresi, bir çok açıdan kıyamete kadar güzelliğinden zerre kadar kaybetmeyen Kur'an’ın parlak bir mucizelik belgesidir.

Risalehaber

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER