KÖMÜRLEŞMİŞ CEVHERLER

Bir önce ki yazımızın temel konusu olarak "Çocuk eğitimi" ile alâkalı meselenin devamı olarak sunacağım bu makale, istikbalimizin mirasçısı olan evlatlarımızı, ne şekilde ve hangi ahlâk üzre yetiştirmemiz gerektiğini belirten ehemmiyetli bir konu olacak..

Cenab-ı Hak Kur'an'ı Kerim de Tahrim suresi 6. Ayetinde " Ey iman edenler kendinizi ve ailenizi yakıtı insan ve taş olan cehennem ateşinden koruyunuz" diye buyuruyor.

Çocuğu ve aileyi öbür dünyada ki ateşten önce bu dünyada ki ateşlerden korumak ve kollamak gerekir ki zaten ahirette azaba düşmemenin yolu bu dünyaki İslami hassasiyetin ölçüsüne bağlıdır.

Dünya ateşlerinden korumak, ona güzel huyu öğretmek, Hz. Peygamberin örnek ahlâkını tanıtmak, kötü çevre ve arkadaşlardan muhafaza etmek, ziynet ve refahın alâmeti olan maddi değerlerin kayda değer bir şey olmadığını benimsetmek ile mümkün olabilir. Aksi takdirde yetişkin olunca maddi menfaatler uğruna ömrünü heba edip ebedi helâka doğru yönelecektir.

Coçukta eşyaları ayırd etmek kabiliyeti doğduğu zaman daha titiz ve planlı hareket etmek gerekir.

Mesela çocukta hayâ kavramı ilk gelişmeye başladığında zihnine çok kuvvetli bir hayâ melekesi işlenmelidir. Zira çocuk, hayâ ile şahsiyetini geliştirir. Kötü işleri yapmaktan utanır ki buda aklın ışıklarının şahsında pırlantalaşmasına sebeb olur. Böylece bazı hareketlerin kötü ve akla muhalif olduğundan yapılmaması gerektiğini anlamaya başlar.

Utanma ve hayâ duygusu gelişmeye başlayan çocukların, ihmal edilmesi durumunda telafisi olmayan sorunlar ve sıkıntılar tezahür eder. Günümüz çocuklarına nazar-ı dikkatle bakarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlayacağınızı umuyorum.

Fena çocuklarla arkadaşlık eden, küçüklüğünde ihmal edilmiş yavrular çoğunlukla kötü huylu, yalancı, haset, hırsız, vurdum duymaz, fazla geveze, güleç, hilebaz ve utanmaz olur. Bunlardan korunmanın yegane çaresi yavruya küçükken esaslı bir iman ve ahlak dersi  vermektir ki buda en çok anneye taalluk eden önemli bir meseledir..

Çocuk güzel şeyler yapınca onu sevip takdir etmeli, mükâfatlandırmalı. Toplum içinde güzel harekelerini söyleyip övmeli ki iyiliğe teşvik olsun. Küçük bir yaramazlığı görülünce görmemezlikten gelmeli, kimseye söylememeli gizlemeli zira o yaptığı fenalık yüzüne vurulunca cesaretlenir bir daha yapmaya cürret kazanır. Yaramazlığı bir daha tekrar ederse yalnız, gizli olarak tenkit etmeli fakat hiçbir zaman kötü söz söylerek kızmamalı çünkü çocuğun kulağında o sözler yer eder, kötü fiillere karşı meyli artar. Baba söz söylerken babalık heybetini muhafaza etmeli.

Sağlam bir terbiye ile metodlu bir şekilde buluğ çağına kadar gelmiş olan çocuklara verilen nasihatler ve tavsiyeler yüksek bir tesir icra eder. Taşa oyulan nakış misali o çocuğun kalbine ilmek ilmek nakışlanır. Zira çocuk cevher olarak fıtratı gereği iyiye ve kötüye müsait yaratılmıştır. Ona istikamet veren anne ve babasıdır. Anne ve baba evlâdını ya iyiye sevkeder yahutta kötüye meylettirir.

Evet... 

Herşeyin hakikatini bilen büyük terbiyeci, iki cihan serveri Aleyhisselatü Vesselam Efendimiz şöyle buyuruyor " Her doğan çocuk İslam fıtratı üzerine doğar. Sonra anne ve babası dilerse onu Yahudi, dilerse Hıristiyan, dilerse Mecusi yapar"..Buhari, cenaiz 92; Ebu Davut, sünne 17; Tirmizi, kader..

Son asrın Bedisi olan Said Nursi r.a'ın meseleye taallûk eden hakikatli bir izahıyla yazımızı nihayetlendirelim inşallah. 

 "İnsanın en birinci üstadı ve tesirli muallimi, onun validesidir" der ve ilaveten " ben şefkat dersimi, çocukluğumda annemden aldım " diyerek, çocuğa verilmesi gereken derslerden birinin de ona şefkati ve merhameti aşılamak olduğunu belirtmiştir.

Ez-cümle, Üstadımızın evlat yetistirmede bize rehber olacak şu sözlerini yazmadan bitiremeyeceğim..

"Ben bu seksen sene ömrümde, seksen bin zatlardan ders aldığım halde, kasem ediyorum ki en esaslı ve sarsılmaz ve her vakit bana dersimi tazeler gibi, merhum validemden aldığım telkinat ve manevî derslerdir ki, o dersler fıtratımda,  adeta yerleşmiş. Sair derslerimin o çekirdekler üzerine bina edildiğini aynen görüyorum. Demek, bir yaşımdaki fıtratıma ve ruhuma merhum validemin ders ve telkinâtını, şimdi seksen yaşımda ki gördüğüm büyük hakikatler içinde birer çekirdek-i esasiye müşahade ediyorum.

Elimizde ki evlât cevherlerini kömürleştirip cehennem yakıtı yapmayalım. Yeni Neslin hali perişan. Rabbim üstad r.a gibi evlatlar yetiştirmeyi cümlemize ikram etsin selam ve dua ile..

YORUM EKLE
YORUMLAR
Deli
Deli - 4 yıl Önce

Selamunaleykum

MALCOLM X
MALCOLM X - 4 yıl Önce

NESİLLERİN TERBİYESİ TEK MAKALE İLE YETMEZ DEVAMINI BEKLİYORUZ..